Bir Araştırma Konusu
Takvim yaprağında okumuştu. “Ne kadar çok anı biriktirirsen, yaşamın o derece anlamlı olur” yazıyordu. Ben ise bunu her başım sıkıştığında koşuverdiğim o hanımefendinin kaleminden okuyordum. Her buluşmamızda başka bir yüzle çıkıyordu karşıma. Hep aynı şefkatli bakışı buluyordum , hep farklı bir yüz giydiriyordum hayalimde O’na. Bu kez ise 2012 yılında yazdığı bu mektup ile bir kez daha bamtelime dokunuverdi hiç habersiz. Rahmet olsun. Anılar biriktirmenin hayata anlam katacağı inancıyla ben de hep biriktirme telaşına düşüvermiştim. Tıpkı O’nun gibi yıllar sonra ben de aynı his ile diyorum , anılar her zaman mutlu etmiyormuş insanı. Gerçi bilse yine de o anıları yaşamaktan vazgeçer mi ki insan? Hiç sanmıyorum. Yaşamım anlamlı olsun istedim de biriktirdim pek çok şeyi. Anılar , muhabbetler, insanlar, mektuplar, izler biriktirdim. Sevgiler biriktirdim; geldiler, geçtiler, geçmektedirler. Kalıcı olduğuna inandığım şeyler de biriktirdim. Gelir bulur elbet beni diye. Bulamadı. Bulamayac