9 Aylık Bir Hanımefendi

 

Yazının büyüsüne kapılmış bir kadının, hayatın büyülü taraflarına duyduğu arzuların peşinden giden bir kadının doğum günlerinden birinde, onunla sohbet etmeye hoş geldin sevgili okuyucu. Geçtiğimiz yılın en büyük olayı ne diye düşünüyorum şimdi, bu gece.. Buraya en son geldiğim vakitlerde hayatım için verdiğim kararlarda nasıl korktuğumu hatırlıyorum. Çok zorlandığım, kararsız kaldığım, belirsizliğe atladığım, yalnız hissettiğim zamanlardan geçtim. ancak ait olduğum dünyayı bulmaya doğru cesaretlenmeme destek olan tüm yakınlarımın varlığına şükrederek, bugün bulunduğum yerden oradaki kendime şefkatle sarılıyorum. o kıza bugün yaptığı şeyler, bugünkü hayatı gösterilmiş olsa bir dakika bile şüpheye düşmeden yola düşerdi :) Ama ne bir dakika erken ne bir dakika geç kalınmış bir yol bu sefer yürüdüğüm. uzunca zaman rüzgara karışıp sürüklendiğimi hissettiren bütün anılarım şimdi beni gökyüzüne taşımak için sıra sıra dizilmiş bulutları andırıyorlar. 

 Sevgili okur, son yılımda yazmaktan çok uzaklara düştüm ama çok fazla okuma imkanı buldum. okuduklarımın çoğu yazıyla yazılmamıştı ama ben o kadar çok okudum o kadar çok okudum ki, 2023 yılında Göçebe neyi öğrendi deseler aklıma ilk olarak 'okumak için kağıda lüzum olmadığını' söylemek gelirdi içimden..

Hayatın işleyişindeki dişliler nasıl bir düzen gerektiriyor bilmiyorum fakat o çarklardan alacaklı kalmadım hiçbir zaman.. Buna daimi itimat ettim, sanki böyle olduğu için hayatla hep daha bir bonkör hal üzereyken karşılaştım sokaklarda.. Yeryüzünde oldum, yeryüzünde piştim, buraya yerleştim. 2023 yılının başlarında yerleşiklik ile ilgili sorunlarımı çözmeye karar vermiştim. Göçebe, göçebeliğini yerleşikliğe, köklenmeye yönlendirmeye cesaret edebildi nihayetinde. Ben bu yıl, hayatımda ilk defa gerçek anlamda yerleştim. Şimdilerde yakın zamanda taşınmayı düşünmeden, bir yerlere gitmenin hayaline bel bağlamadan, bir yere ait olmayı benimsemekle meşgulüm. 9 ay olmuş tam avukatlığı Levent'te bir büroda yapmaktan vazgeçeli, 9 ay olmuş tam kendi yolumu kendi tebeşirimle çizmeye yelteneli.. Ne çok değişti sevgili okuyucu bir bilseniz, kimler girdi hayatıma, kimler kalbimdeki koltuklarının numaralarını değiştirdi bu 9 ayda, neler oldu neler bitti... Her şeyi tek tek anlatmaya mecalim yok sabah saat 03.55 sevgili okuyucu, uyku tutmadı ben de kalktım sana geldim. Bir vakit beni okursun diye belki, kalkıp gecenin üçünde sana geldim. Yazdıklarımı okuman için değil bak dikkat et buraya, beni oku diye geliverdim karşına.. beni duy, beni anla, beni hisset diye buradayım. İnsan kendisi için başka ne ister bir insandan? İnsan kendisi için başka ne ister bir başkasından? 

Yazarken eski akıcılığımla yazmayı bırakmışım, kelimelerim biraz derli toplu değil, beni mazur görünüz, dediğim gibi sabahın saat 04.00'ü ve ben noktalama işaretlerine dikkat etmeden, kelimelerimi düzeltmeden, silme tuşuna basmadan yazıyorum. 9 aydır yaşadığım gibi.. geri adım atmadan, pişman olsam da vazgeçmeden, üzülsem de gitmeden, kalıcı biri olmaya, ait olmaya çalışıyorum. 

Nihayetinde hayatımda işler yolunda gitmiyor yine elbette , yolunda giden şeyler sıkıcıdır bildiğiniz üzere.. Nasıl hissediyorum biliyor musunuz, sanki duracell pil reklamının o meşhur cümlesi gibi, "sıradan çinko pillere kıyasla on kata kadar daha dayanıklı". 

Hiç yerinde duramayan yapımla ben, sıradan çinko bireylere kıyasla 1 yıla 5 yıllık; korku, mutluluk, coşku, öfke, hayal ve pek tabi kırıklığı da sığdırarak yaşıyorum. haliyle biraz yoruluyorum, benim de düşerken düşüşlerim sert mi sert oluyor..Fakat sevgili okur, hissediyorum, duruluk bana günden güne yakınlaşıyor. durulmaya, aydınlığa, beyazlığa, saflığa olan ihtiyacım günden güne beni sarıp sarmalıyor. kendi mizacımı ortaya çıkarmak için dünya elinden geleni yaparken, benim boş durmam yeryüzü ahalisince ayıp karşılanacaktı.. Biz de napalım yola düşüverdik, 1 yıla 5 yıllık anıyı sığdırıverdik. 

Ben bu yıl ayrılmayı, kopmayı deneyimledim. Çok emek verdiğimiz şeyleri bırakabilmenin de imkanı ve gerekliliğini idrak ettim. ben bu yıl bilinmez ve ürkütücü de olsa yola düşmenin yatmaktan kıymetli olduğunu öğrendim. Ben bu yıl insanın nasıl bir doğası olduğunu görüp onu olduğu haliyle kabullendim. İyiliğin ödüllendirilmekten daha büyük bir manası olduğunu öğrendim. Ben bu yıl, aşkı yeniden tanımlayarak, bir kimsenin hayatımıza biraz evvel girmiş olsa dahi bugünkü kaderimizi nasıl derinden değiştirebileceğini anladım. Bunun mümkün olması beni çok ürkütse de, doğanın ve hayatın dönüş algoritması bilinmeyen çarklarının işleyişine çok güvendim. 

Nihayetinde, buradayım sevgili okur, tam burada gecenin sabaha döndüğü noktada, karman çorman bir zihnin ekrana düşen yansımasıyla karşınızdayım. Bir o kadar yerli yerinde, güzel, dingin ve buralı hissediyorum kendimi. Üsküdar'a yazdığım o şiirin yayınlandığı ve aynı zamanda Üsküdar'a taşındığım ayın yıldönümüne bir ay kala, Üsküdarlı hisseden, genç bir hanımefendi olarak ben, Göçebe sahaf, buradayım. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektup

DİKEN