Hatalarla Dolu Dopdolu Bir Kalp

 Sevgili Okuyucu,

Sizi yakınlarda tutmadığımı itiraf ediyorum. Zira kendimi size açmamın kendimden kaçışımı zorlaştıracağından hiç şüphem yok. Bu nedenle kalbimi karşıma almaktan kaçtığım müddetçe, sizden de kaçıp duruyordum. Başımdaki çizgilerden bulutları alıp da önüme düşünmeye başladığımda ise işlerin artık benim için hiç de eskisi gibi olmadığını, olamayacağını kavradım. İnsanlığın binlerce biçiminden yalnızca birini yaşamımla tecrübe ederken, insanlığa ve insana dair genel geçer çıkarımlar yapamayacağımdan artık emin oldum. Bu nedenle boyumu aşan cümleler kurmak beni eskisinden daha çok ürkütmeye başladı diyebilirim. Eskilerde sevdiğim hiçbir şeyi sevmez olduğum bugünlerde, kendime ait çelişkileri bile yakalayamazken kime neyi nasıl anlatayım sevgili okur? İşte tam da bu yüzden, çocukluğumdan beri yazmağa olan merakım artık iyiden iyiye azaldı. Artık yalnızca içini yazıya döken bir kimseyim bu yeryüzünde. Ne bir kişiye ilham olmak gibi bir hayalim ne de bunun gerçekleşebileceğine dair o çocuksu inancım kaldı ellerimde. Ama sevgili okur, zannetme ki karamsar biri oldum. Hayır, asla. Bu dünyanın büyük büyük bütün acılarından avuçlarımda bir demet biriktiriyorum. Her duyduğuma inanmıyorum. Her gördüğümü taşımıyorum meydan yerlerinde dilime. Elimde avucumda birikenlerden içime süzdüğüm bir anlayış oluştu sessiz sakince. Biraz yalan biraz zalimlik miras kaldığını anladım dünyanın bakışlarından. Bu anlayışı aldım içime, göğsümde yumuşattım, onu kavradım sessiz ve sakince hayatım tüm telaşının arasına sakladım. Tezatlıkları alalım, yeryüzüne serpelim biraz daha biraz daha büyüsün yazlar kışlar boyunca çocuklar. büyüsün ve koca koca adamlar olsunlar. Biz, genç ve güzel bütün kadınlar ve tatlı bakışlarıyla o delikanlı çocuklar hepimiz biraz daha şaşkınlıkla ve aşkla sevdiğimiz dünyadan vurulalım, Çarpıştıkça güçsüzleşelim, ağlarken sevilelim yalnızca. Dünya bize acıdığından sevsin bizi ancak.. İşte ben sevgili okur, bütün bunları kabul ettim. Geçti hayallerim, ellerimde kalanlarla ben kendimden eminim. Pişmanlık hissedeceğim oluyor zaman zaman, aldatmak ve aldatılmak diyorum. İnsanlığın şanındandı. İnsan aldandı, insan aldatılandı. Ama yakışmıyordu. Anlam ve önemini kavrayamadığım bir alemde, anlam ve önemini kavrayamadığım küçük mavi bir topun, boyutlar arasında savruluşuna, milyonlarca ışık yılında bir nokta kadar zamanda şahitlik ediyorsam, yaptığım hataların da bunca bu kadar anlamı olmamalıydı. Sonsuz cezalar yahut sonsuz ödüller diyorum sevgili okur. Beni her ikisi de fazlasıyla ürkütüyor. İnanmak üzerine bir süredir düşünmüyorum. İnanç mekanizmasını düşünmezsek belki buradan hiç sorgulanmayız sevgili okur? İşte öyle . Bugün biraz düşük perdelerden sorularla canınızı sıkmış olabilirim. Ama sevgili okur, sizi özlüyorum. yazmayı özlüyorum. düşünmeyi hele nasıl ! Hayat, koşturmacasıyla akıp giderken, hatırlanmayacak kadar uzak zamanlarda kalan düşüncelerimi özlüyorum. Bir insana ızdırap çektıimediğim bir hayatı özlüyorum sevgili okur. Gerçekten iyi ve huzurlu uyuduğum günleri özlüyorum.  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bulutsuzluk özlemi

Ukde

Mektup