Eylül'e

Kimi zaman vardır hayatlarımız açıkça çıkmazdır. Çok daralır, çok ayrı düşeriz bu zamanlarda dünyadan , insanlardan , hatta yollardan ,renklerden , şarkılardan . Hayatın bütün bütün bir yalnızlar ülkesi olduğu hissine düştüğümüz bu vakitler asıl tomurcuklarini taşır sonsuzluk bahcemizin. En güzel çiçekler bu vakitlerde ekilir , en verimli toprak bugunlerimizdedir. Sanki o anlarda attığımız adimlarimizdan ibaretiz gibi hissederim bazen. gelip bizi bulan güzellikler daha mi çok parlar o vakitlerde? kim bilir ? Karanlığın en derin olduğu yerde yıldızların en güzel parlayisini görmemiz gibi , hayatımıza doğan en güzel yıldızları belki rabbimiz en karanlık günlerimize bu yüzden koymuştur .. olur ya, onun bizim için değerli gördüğünü belki biz farkedemeyiz , olur ya gözden kaciverir nimet hakkını vermek için çaba göstermeyiz .. belki buna engel olmak içindir hayatımızın karanlık günleri. Yani sanki güzelin güzelliğini , güzeller güzelinin nimetlerini apaçık gorebilelim diyedir dünyanın bütün karanlık günleri.. kim bilir ?

Bazı güzel insanlar da işte tam böyle. Böyle dokunur hayatımızın en karanlık günlerine. Sanki, hayatımıza ilahi bir dokunuş gibi gonderilirler , ilahi nurun nişanesini getirircesine .

Samimi , içten, riyasiz, kibrin zerresini taşımayan yürekleri.. hazana düçâr olmuş mevsimlerden çok çekmiş yürekleri . Öyle güzeldir , öyle sadece insan gibi.

Iste onlardan biriydi benim Eylül'üm.benim karanlık bir yılımın en samimi bekçisi .. çocuk gibi , çocuk gibi , çocuk kadar temiz , çocuk kadar hikayeci , masal gibi .


En zor günlerimin , en güzel dostu belki. Şükür ki Eylül vakti , Eylül'üme kavuştum.
Şükür ki , benim eski dostum , tıpkı bıraktığım gibi.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

9 Aylık Bir Hanımefendi

Mektup

DİKEN